Line Honours and 4th place in class; Smallest boats won ! We won Line Honours but did not won on corrected time. It was an interesting race, no wind at the start, very nice wind at the finish line. South Wind form apprx. 160 degrees.
Crew: Ayca Selin Maria Athina Saliha Angelos Manos Orhan very calm and great crew. Thanks to Manos for preparing the boat super nicely.
Great day but not a good result ! Man overboard and we retired… TWD : 350-25 But all good. Thanks to Yacht Club of Greece and all the competitors. More news soon, Crew: Saliha, Ilgın, Spyros, George, Stratis, Nicolas, Christian, Dionisios, Orhan
Crew: Saliha, Ilgın and Orhan First leg: Mitilini - Psarra (55 miles) Second leg: Psarra -Microlimano Pireas via Cavodoro (120 miles)
All PhotosWe have sailed to Hydra and back from Athens on Meliti Garcia 86 in October 2024.
All Photos5 Mayıs Pazar günü ilk yarışta hava epey esiyordu. Hakemler iyi idi ve güzel bir parkur atacaklarını tahmin etmiştik.Ancak hava epey doğudan geliyordu, yani yaklaşık 70 dereceden, yani Istanbul’un temel rüzgarı değil. Bu yüzden aslında gün içinde batıya doğru döneceğini tahmin etmek zor değildi.Nitekim daha yarış başlamadan 30-40 derecelere kadar geldi.Biz ilk yarışa komite teknesinden başlamayı seçtik. Hem biraz tedbirli olmak için hem de saatin erken olması dolayısı ile doğudan gelen sağanaklara güvenerek. Ve yine haklı çıktık, X41 hariç en doğudaki tekne bizdik ve onları da kısa sürede arkamıza aldık. 5 dakika sonra da hem hızımıza hem de zaviyemize hayran kaldık.Farr 40 (Doğa ICC) ile kafa kafaya idik. Bizi hava hep çekiyordu. Sonra Farr 40 tramola atıp iskele kontra önümüzden geçti. Biz daha da gidip biraz sonlara doğru attık, yine doğulu sağnakların yardımı ile çok iyi yürüdük ve fazla iskele kontra giden Farr40’yu tekrar geçtik. İlk şamandırayı birinci döndük.Sonra çok güzel S2 North balonumuzu bastık. Sert havaya ragmen ekip balonu çok güzel kullandı. Çok güzel gittik, sonra yine orsaya döndük,Sanırım bu orsada genoa trimini super yapamadık (mantar inhaul vs.) ve çok yürüyemedik. Boat Speed’in önemi. FB Dogus bizi gecti. Sonra ikinci pupada da epey esen hava sancak kontra pupa gittik. Havanın dönmesi ve komitenin parkuru değiştirmemesi sebebi ile hiç kavanca atmadık, bu da aslında bizim için iyi oldu diyebiliriz. Ilk yarışı Farr 40 ve FB (Stimson)’nın arkasından üçüncü olarak bitirdik. Bu yarışta 5inci olmuşuz ama birinci olan tekne (J122 Akköy) ile aramızda fark 100 saniye (1,5 dakika). İlk yarış için super bir performans. Boat Speed’in ne kadar önemli oldugunu gösteriyor. Bu yarış sonunda çok mutlu idik.Sandviç ve çikolata yedikten sonra, ikinci yarışa hazır idik.Bu sefer havanın daha batıya döndüğünü düşünerek sol taraftan, şamandıradan çıkmayı planladık.Ve yine en alttan ikinci tekne olarak cıktı. Altımızda A35 vardı. Mükemmel bir start oldu yine,Üstümüzde FB Stimson vardı, ama onları da arkamıza aldık, hem surat hem de zaviye olarak.Sonra hep sancak kontra gittik, Dalyan acıklarında beklenen ‘’açan’’geldi ve tramolamızı attık.Yine nefis gidiyorduk, bu sefer Farr 40 da bizimle aynı rotayı izledi ve onların arkasında ikinci olarak döndük. Balonumuzu bastık, kavancalarımızı da güzel güzel attık.Kapı şamandırasında sancaktaki şamandıraya gittik ama aslında iskeledeki çok daha avantajlı idi.Ancak son saniyede gerekli hazırlıkları yapmak istemedik ve klasik sancak dönüşünü yaptık,Ancak bir de ne görelim J122 Akköy doğrusunu yapmış ve soldan dönmüş dolayısı ile çok ileri fırladılar. Ancak orsada bu sefer suratımız çok iyiydi ve yine dogudan gelecek sağanaklara yakın durduk ve çok iyi gittik. J122’yi orsa şamandırasında tekrar yakaladık ve şamandıra’yı beraber döndük. Sonra ikimiz birden sola doğru kavanca attık (dogudan gelen havaya) ve uca uca finişe gittik. Bu yarışta da üçüncü finish yaptık ve zaman hesaplamarından sonra ikinci olmuşuz (2).Birinci yine J122 olmuş. Aramızda fark yaklaşık 2,5 dakika. Boylece bu günü 5incilik 2incilik ile super bir sekilde bitirdik. Boğazda hafif hava ve yanlış start bizi biraz bozmuştu ama Caddebostan’da super gittik.Ekipte hiçbir hata, heyecan, yüksek ses olmadı, şeker gibi yarıştık ve başarılı olduk.Yarış sonrası yapılan gezi, misafirler, Bira, nata ve yunuslar da güzel bir hediye oldu. Teknenin altı boyanınca, elektronikler çalışınca ve yeni yelkenler gelince tam anlamı ile uçacağız.Tüm ekibe ÇOK teşekkürler. Daha yeni başladık, tüm dünyada yarışlar kazanacağız, çok süper olacak. Bana güvendiğiniz için teşekkürler. ‘’Boat Speed, Boat Handling, Strategy !’’ 3 altın değer :)
All PhotosSailing with Solaris 48 with Cenk Oral ; Efe Ozbil; Kerem Kadakal and Bogachan Karatepe in Bodrum
All PhotosDear Friends and Family,
It is my pleasure to announce Our participation at the Aegean 600 Offshore Saling Race in June 2020 starting from Athens.
As a new milestone for my sailing career, I am looking forward to gather a strong team and an excellent boat, in order to present a strong and respectable participation at this fantastic sailing event.
In my past days, I have had the priviledge to compete at high level offshore courses such as The Fastnet, Doublehande Figaro Cannes- Istanbul, Annapolis - Newport , St Tropez 900nm and Newport - Bermuda. Now it is time to try Ourselves on this beatiful landscape.
The race start in June 14th in Athens and the course takes the boats all the way Rhodes, Kos , Patmos and back to Athens. It is a thrilling course for nonstop sailing and expected to last 4-5 days. The event is organized for by Our wonderful Greek friends at HORC Hellenic Offshore Racing Club and more information is available at www.aegean600.com.
Wonderful weekend in Spetses Greece became more wonderful with a BIG WIN and this trophy ! We are addicted to Sailing because we live with the beautiful interaction btw the wind and the sails , the beautiful interaction btw the keel and the sea - and ofcourse the beautiful interaction btw these amazing hearts on board ! We are addicted to this triple perfection. Thank You all for making this happen ! Until Next year...
VideosSevgili dostum Sertel’in harika teknesi Pacific Queen’i Marmaris’in Turgut limanından Atina’ya goturme planını gercekleştirmek uzere Istanbul’dan yola cıktık. Secim gunu oylarımızı verdik ve araba ile Turgut’a vardık. O gece limandaki lokantada secim sonuclarını takip ettik, cok moralimiz bozuldu. Neredeyse hiç uyuyamadık. Seyahat cok ciddi bir travma ile basladı. Ama her seye ragmen tekneyi hazırlayıp, yola cıktık. Ilk durak Datca idi. Burada hem mazot almak, hem yemek almak hem de cıkış işlemlerini yapmak için durmamız gerekiyordu. Hersey yolunda gitti. Cıkıs işlemlerini yapacak olan firmanın yetkilisinin ‘1600 tl gerekebilir’ sozune cok gulduk ama yine de hersey kolay bir sekilde tamamlandı. Sevgili dostumuz Ali Somer’İn barında Selena’nın ellerinden bira ve patates yedikten sonra yola cıktık. Bu arada koca Datca’da bos bir benzin bidonu bulamadık. 2*3 saatlik kısa bir yolculuktan sonra Knidos’ta durmayı planlamıstık. Netekim oyle yaptık, her zamanki gibi Knidos’un inanılmaz havasını soluyarak uyuduk. Sabahın erken saatlerinde yola cıktık. Sancakta Kos, iskelede (yanardagı ile meshur) Nsyros’u izleyerek batıya doğru gitmeye devam ettik. Bir süre sonra guney batından ruzgar geldi ve yelkenleri de bastık. Hızlı bir motor-yelken seyri ile Amorgos’un dogu ucuna geldik. Buradan batıya dogru saptık. Her zaman oldugu gibi, burnu gecince hava durumu degişti, adanın sıcak kayalarından cok siddetli sagnaklar geldi. Sonrasında da yagmur basladı. Bunun uzerinde bu etabı biraz kısa keserek Amorgos’un kuzeye bakan limanına girdik. Amorgos tabii efsane bir ada, bu stop iyi oldu. İşleri bitirdikten sonra, gunes batarken denize girdik, sonra da meshur ‘Hora’ya’ aksam yemegi için gittik. Taksiy binmek yerine bir ATR kiraladık . Hafif usuyerek motor ile Hora’ya tırmandık. Burada harika bir aksam yemegi yedik ve Arjantin Nijerya macını seyrettik. Yemek yerken cok siddetli bir yagmur basladı. Bu tabii bizim atr ile geri donus planımız adına ufak bir panige yol actı. Sonra mucizevi bir sekile yagmur durdu ve biz fazla ıslanmadan limana donmeyi basardık. Anck kasklar sırılsıklam olmustu, onları takamadık :( sabah yine erkenden yola cıktık. Yeni gun için yine (nispeten) kısa bir hedef belirledik. Paros’un kuzey limanı olan Nousa’ya gdiyorduk. Sahane adaların arasından gecerek, Naxos’u da sancagımızda görerek keyifli bir seyir ile Paros’a geldik. Ancak vardıgımızda, Nousa limanında deliler gibi ruzgar esiyordu. Yaklasık bes tane dev motoryatın yanına demirledik. Siddetli ruzgara ragmen cok guzel durduk ve denize girdik. Atina’dan tanıdıgımız arkadasımız Adonis yanımıza geldi, onlarla kısa bir sohbet yaptık. Daha sonra Almanya macını seyretme amacı ile marinaya gittik. Ancak marinada yer bulamadık, ama yine de hemen yanına demirledik ve minik şişme botumuz ile karaya cıkmayı basardık. Almanya’nın dunya kupasına veda etmesine sahit olduk. Sertel’in eşinin Alman olması dolayısı ile, cok sempati duyuyorduk ama maalesef olmadı. Daha sonra Nousa’nın ara sokaklarında dolasmaya basladık. Ne kadar guzel ne kadar temiz derken, cok bohem bir magazaya girdik. Girer girmez magaza sahibi Dmitris Araboglu ile sohbete basladık. Her zamanki gibi aile buyuklerinin Anadolu’dan olması dolayısı ile koyu bir sohbete basladık. Sonra bizi magazanın onundeki masada bir ickiye davet etti. Ancak cok seker bir sekilde, ‘sorry I am a bit broke today’ dedi ve bizden 3 euro istedi. Bu para ile bir surahi ouzo aldı ve hep beraber ictik. Uzun uzun mübadele sohbetleri yaptık ve bir de bize gururla Kazak eşinin resimlerini gosterdi. Sohbet esnasında tekrar magazaya girip, 3 adet hediye aldık ve bunun karsılıgında 100 euro verdik. Parayı alan Dimitri büyük bir nese ile kosarak yandaki lokantaya giderek bize yemekler getirtti. Neredeyse tüm para ile bize yemek ısmarladı. Gercekten cok sekerdi. Daha sonra magazanın hemen karsısında olan, yeşil balkonlu satılık eve baktık, Dimitri hayallerini anlattı. Bin senelik kiliseye komsu bu ev gercekten sahane, dusunmek lazım belki de. Bu güzel aksamın sonunda, hafif alkollu olarak kurekle teknemize geri donduk ve uyuduk. Sabahın erken saatlerinde yine kalkıp, bu sefer Kea - Kytnos kanalına dogru koyulduk. Ancak beklendiği gibi tam batıdan şiddetli ruzgar erken saatlerde basladı ve hep arttı. Oldukca zorlu sartlar olustu ve ruzgarın acısı dolayısı ile maalesef yelken de basamadık. Tam yedi saat motorla gittik, tekne cok yoruldu. Yine de saglam bir sekilde Kytnos’a vardık. Her ne kadar amacımız kanaldan gecip Atina’ya varmak idiyse de, Kytnos adasının kuzeydogusundaki korunaklı liman Loutra’da demirledik. Ve her ikimiz de uyuduk. Demirimizin taradıgını haber vermeye gelen botun sesleri ile uyandık. Yaklasık 2,5 saat dinlenmiştik. Yeniden yola cıkmaya karar verdik. Hava raporu da rüzgarın azalacagını soyluyordu. Gercekten de gunes batarken cok huzurlu bir seyir yaptık. Artık Yunan adaları arkamızda kalmıstı. Anakaraya cok yaklasmıstık. Hava karrmaya basladı,harika bir gunes batısı ve nefis bir ay ile yol aldık. Teknenin mazot stokları konusunda zaman zaman tereddutler yasıyorduk, bu yuzden durup mazot almaya karar verdik. En yakında Lavrion limanı vardı. Burada meshur Olympic Village Marina’da durduk. Gercekten supar bakımlı cok nezih bir yer idi. Cok acıkmıs oldugumuzdan, hemen marinadaki lokantada harika bir yemek yedik (limonlu ve baharatlı makarna). Burada da marinanın kopegi ‘Manolis’ ile tanıstık. Manolis 17 yasında ve olimpiyatlar oncesi marina insaatı basladıgı gunden itibaren orada imiş. Garsonun dediğini gore bütün tekneleri tanıyormus ve onları karsılayıp ugurluyormus. Bu gece de cok güzel uyuduk, artık cok cok az bir yolumuz kalmıstı. Sabah kalkınca otostop yaparak Lavrion merkeze gidip kahvaltı ettik. Sonra tekneye dönüp, marina ofise odeme yaptıktan sonra yola cıktık. Bu sefer de hava tahmininin aksine, deliler gibi esiyordu. Ve yine batıdan - tam bizim hedeften. Keyifle yola koyulduk, Sunio’daki ‘Temple of Posedion’u selamladık. Ne kadar efsanevi bir yapı, gercekten insanı titretiyor. Bütün yolculuk boyunca keyifle taktıgım turuncu sapkam burada uctu. Bu sapka cok özel bir hediye idi, sevgili arkadasım Deniz bana ozel hazırlamıstı, içinde cok ozel nakıslar vardı. Maalesef uctu gitti. O kadar cok ruzgar vardıki, geri donup alamadık. Ama diger yandan da komik bir sekilde, temple of posedion’un anısı diye kendimizi avuttuk. Belki de oraya gitmesi gerekiyordu. Bu düsünceler ile yola devam ettik. Ve yaklasık 4 saat sonra bizim için ayrılan ‘Athens Marina’daki’ yerimize geldik. Siddetli rüzgar dolayısı ile yanasırken ufak bir heyecan yasandı, yan teknenin (kırmızı IMX 38) uzerine yaslandık. Daha sonra hemen durum toparlandı ama komsu teknenin bayrak direğini kırdık, haha. Sonrasında tekne sagsalim baglandı ve rahatladık ! Atinalı yelkenci arkadasımız Stelios’un katkıları le tüm resmi işlemleri tamamladık. Ve aksam harika bir Atina balık ziyafetini hak ettik. Pacific Queen 30 yasında ahsap Van de Stadt tasarımı harika bir tekne. Bundan sonra Atina’nın merkezinde yasayacak. Pazartesi sabah baslayan yolculuk cuma ogleni sona erdi. 4 gece gecirdik (Knidos, Amorgos, Paros ve Lavrion). Her ne kadar biraz yorucu olsa da, bu seyahatler her zaman cok guzel oluyor. Yeni adalar, yeni dostuklar, aynı dalgalar, aynı ruzgarlar. Her zaman cok güzel. Ege bir cennet, fazla uzaklasmamak lazım ! Ve tesekkurler Sertel Sen ! Sevgilerimle.
Matrix Atina'daki ilk yarışını zorlu hava koşullarında yaptı. 2017 sezonunun son yarisi olan St. Nicholas kupasina katildi. Cok siddetli guney ruzgarinda ve dev dalgalarda yapilan yarisa az sayida tekne katildi. Genc Yunan yelkencilerden olusan bir ekip ile yaristik. 2018 sezonunda Matrix aktif olarak Yunanistan yarislarinda yer alacak.
Yolculuk Bodrum'dan basladi; Ceren ile vapur iskelesinde bulustuk. Feribot (MariaStar) ile Kos'a gittik, orada hemen acil gida İhtiyaclarimizi aldik, mazot aldik ve marina parasini odedik. Daha sonra Kos'lu arkadasim Lydia'nin taki magazasini ziyaret edip, Sertel'in esi Verena'ya harika bir hediye aldik. Kos'un ara sokaklarinda cok guzel bir yemek yedik (domates dolmasi- favorim) ve marinaya donduk. Teknenin son hazirliklarini yapip, saat 21,45 gibi yola ciktik. Tum gece cok ruzgarsiz olmasi planlaniyordu. netekim oyle oldu; Pserimos ve Kalimnos'u sancagimizda ; Levitha ve Amorgos'u iskelede birakarak sabaha kadar motor gucuyle ilerledik. Daha sonra beklenildigi gibi sabah 8de guney ruzgari geldi. Hemen yelkenlerimizi bastik ve Matrix canlandi. Ruzgari 90 derece iskeleden alarak tam hedefe dogru ilerledik. Solumuzda Naxos, Paros sagimizda ise Mykonos vardi. Bu adalari gecip Siros'a yaklasinca; ruzgar bitti, daha sonra yine beklenildigi gibi kuzeyden soguk ve siddetli bir hava geldi. Biraz konforumuz azaldi, ancak yine yelkenle ve hizla Siros'un guney ucuna geldik; oradan cok kisa bir seyir ile orada minik bir kasaba olan Finikas'ta durduk. Geceyi burada gecirmeye karar vermistik. Bu minik kasabanin onunde minik Yunan yelkencilerin yelken yarisi vardi, cok guzel bir karsilama oldu bizim icin. Teknemizi bagladik, cok seker insanlarla sohbet ettik. Yunan futbol derby'si OLY- PAN macinin seyredildigi bir cafede guzel bir yemek yedik. Daha sonra tam baslamakta olan yagmur ile birlikte teknemize girdik ve uyuduk. Gece deli gibi ruzgar esti ve yagmur yagdi. Durmak ve dinlenmek icin cok dogru bir zaman secmisiz. Sabah 5te uyanip, teknenin iplerini cozduk. Anlatilamayacak guzellikte bir sabah idi. Dunyanin en guzel aktivitelerinden biri , gunes dogmadan yelkenleri basmak, adeta yeni bir gunu yelkenlerle selamlamak olsa gerek. Yagmur gecmisti ancak siddetli ruzgar devam ediyordu. Karanlik ve soguk bir sabah olmasina ragmen muthis keyif aldik ve hizla batidaki Kytnos - Kea kanalina dogru ilerledik. Gun aydinlandi, gokyuzunde inanilmaz guzel renklere sahit olduk. 2006 senesinde Figaro yarisinda gectigimiz sulara yeniden gelmis olmak beni heyecanlandirdi. Ozelikle kuzeyimizde gorulen Andros - Tinos kanalindan gozlerimi alamadim. Sonra Kea'yi gectik , hava henuz azalmamisti. Kahvalti icin genoa'yi indirip motoru bastik. Cok lezzetli bir kahvalti yaptik. Bu esnada artik sagimizda ve solumuzdaki adalarin tumunu gecmistik; Yunanistan Anakarasina geldik Yine tahmin edildigi gibi ruzgar bitti; yelkenleri indirdik, sancagimizda Atina'nin kenar bolgeleri oldugu halde motorla ilerledik. Poseidon Tapinagini selamladik. Yine guzel (cogunlukla Konservelerden olusan) bir ogle yemegi yedik. Atina'nin merkezine geldigimizde denizdeki yelkenli tekne adedi bizi yine cok neselendirdi. Gunesli bir pazar gunu olmasindan olsa gerek, yuzlerce tekne vardi denizde. Ayrica Hydra - Atina yarisinin da finishine geliyorlardi tekneler. Bu keyifle limana girdik. Liman dedigim Meshur Pire Limani ve eski adi ile Turcolimano, yeni adi MicroLimano. Sevgili Atinali dostumuz Stelios'un katkilari ile ayarlanan yerimize teknemizi bagladik. Ben bir sure once ; tam bu limanda bulunan Yacht Club of Greece'e uye olmustum ve bu yuzden Matrix de artik burda duracak. Birlikte bir sure Yunan yat cevlerinde boy gosterecegiz:) Cok guzel bir tekne seyahati daha sonlandi. Can dostum Sertel'e ve bize her zaman eslik eden Sevgili Ceren'e tesekkurler. Yolda karsilastigimiz denizci Yunan dostlara da selamlar. Sevgilerimle.......
VideosYelkencilik Kariyerimin en muhtesem gununu yasadim. Pazar sabahi 10.30'da Trieste'de start hattinda tam 2,100 tekne vardi. Dunya yelkencilik tarihinin rekoru!! 100 footluk ve 110 tonluk dev teknemiz Nostromo ile yaristik.Teknemiz tabii bu yaris icin biraz agirdi ama yine de inanilmaz guzel bir gun gecirdik. Teknemizin ingiliz sahibi Sir Andrew Cook ve tum Ekibe tesekkurler. Muhtesem bir tecrube oldu. #adriyatik denizinde bu yarisi planlayip hayata geciren tum italyan ve slovenyali yelkenseverlere saygilar! Ben #taktisyenlik Yaptim; cok buyuk bir sorumluluk idi ama hayirlisi ile basardik. Dumende Finn dunya sampiyonu İsvecli Thomas Linquist vardi. Muhtemelen yarisi 2,100 teknede 250inci olarak bitirdik. #trieste #barcolana49 #italy #slovenia #amazingsailing #worldrecord
Cok cok mutlu ve gururluyum. Tam 20 sene once; 25 yasimda sevgili Mort Weintraub'un inanilmaz varligi ile New York Yacht Club'a uye olmustum. Bu hafta da Yacht Club of Greece'e uye oldum. Her zaman hayal ettigim Yunan dostlarla Ege'nin karsi kiyilarinda yarisma heyecani basliyor. Yasasin hayat !
Uzun bir aradan sonra İstanbul - Cesme yarisina katildim. Cok sevgili buyugum Bulent Atabay'in nazik davetini kabul ettim. Cok harika bir ekip ile, super bir tekne ile katildik. Oldukca ruzgarli bir havada; İstanbul'dan Sigacik korfezinde Teos Marinaya 25 saatte geldik. Harika bir geceydi genellikle cok esti; ancak zaman zaman kaldik. Butun uzun mesafe yarislarinda oldugu gibi; karaya ayak basinca "keske bitmeseydi" hissiyati geldi. Tum ekip superdi, herkese tebrikler ve tesekkurler. Resmi sonuclar aciklanmasa da birinci oldugumuzu dusunuyoruz. Elip lideri ve skipper Arif Gurdenli'ye de ozel tebrikler; harika bir acikdeniz navigasyonu ornegi sergiledi. Teos Marina'dan herkese selamlar.
Uzun zamandir yakindan takip ettigim Spetses Classic Yacht Regatta'ya bu sene katildim. Atina'ya yakin adalardan biri olan Spetses gercekten harika Bir yer. Bu etkinlik de eski ve klasik teknelerinin yaristigi, son derece nezih bir organizasyon. Tum katilimcilar cok sik ve neseliler. Ben aslinda yarislari izlemeye gittim ancak LARNE isimli harika bir tekneye davet edildim ve onlarla bir gun yaristim. Pazar gunu odul toreninde cok eglendik ve cok guzel insanlarla tanistim. Cok guzel anilarim oldu; 2018'de insallah yine katiliriz, hatta belki bu sefer kendi teknemiz ile. Spetses'te isim bitince; Atina'da sevgili arkadasim İon Tsakonas ile Yacht Club of Greece'de guzel bir oglen yemegi yiyip, oradan Delphi'ye gectim.
Dün akşamüstü saat 5de Kalamışta başlayan ve Gölcük Donanma Komutanlığı önündeki şamadırayı dönerek tekrar Kalamışa geldiğimiz ve Toplam 15 saate suren,, yarışta ikinci olduk. Yarışın ilk etabını (Kalamış - Yelkenkaya) iyi, ikinci etabını (Yelkenkaya-Gölcük ) kötü, üçüncü etabını (Gölcük - Yelkenkaya) iyi, son etabını ((Yelkenkaya - Kalamış Finish) ise Super yaptık sanirim. Gece yarımda Gölcük üssü önündeki şamadırayı çok hafif bir Havada döndük, harika bir gece geçirdik. Ay, yıldızlar , muhteşem bir güneş doğuşu- Neticede sabah 7 gibi Finish yaptık ve 2inci olduk. Bir kere daha uzun yarışlarda Ekibin kafaca ve fizik olarak fit olmasının ne kadar önemli olduğunu gördük. Sevgili Doğuş yelken ekibine , Ceren Yıldız ve Sertel Şen'e teşekkürler, denizde tüm gece yarışan rakiplerimize ve dostlarımıza sevgiler, tebrikler!
Bugun Gölcük yarisi gunu , çocukluktan beri en heyecanlandığımız yarış. Genelde yarış Gölcük Deniz Üssü'nden başlar ve İstanbul'a gelinirdi. ama bu sene (siyasi durumlardan olsa gerek) , orda bir etkinlik yok yarış hiç durmadan Kalamış - Gölcük - Kalamış şeklinde, start da saat 5de. Cocuk gibi heyecanlıyız, yeni köprünün altından gece yarışarak geçeceğiz. Stand By for more news.
Tüm FotoğraflarYunanistan’a üç kez karayoluyla gittim, birkaç kez de havayoluyla. Ama ilk kez deniz yolculuğu yaptım. Meğer en güzeli böyleymiş. Çanakkale’den başlayan yolculuk, Gökçeada ve kutsal Athos’un gölgesinde 20 saatte Halkidiki’de son buldu... Hayatımın en sessiz ve en güzel yolculuğuydu...
Devamı >4.30da balonu bastık, hızla Yassıada'ya gittik. Orda balonu indirip Genoa ile Heybeliada'ya gittik. Yolda bar acildi, bira ve gintonic yanında bu sefer peynir mortadellali minik sandviçler de vardı. Sonra cam limanına girip Yelkenle demirli tekneler arasında turladık. Oradaki plaj havasını görüp Dayanamayan 3 ekip uyesi Deniz'e girdiler :)) Anıl, Atilla ve Ercan - teknenin yönetimi Volkan'a kaldı bu süreçte. Sonra Burgaz'da Yasemin restorant önünde tonozu bağladık tekneyi Hizli ve az bir yemekten sonra Harika bir kahve içtik 4wl isimli Kahveci'de Sonra yeniden yelkenleri bastık (derken) biraz zor da olsa bastık Oldukca iyi bir rüzgarda fışkıra fışkıra Kalamışa geldik çok hızlı olduk, çok çok güzeldi.
Herkese çok tesekkurler... Sezonun ikinci yarısı cok renkli olacak gibi. Sevgiler.
Tüm FotoğraflarAnother perfect day of Aegean sailing and two inshore races confirms the series leaders as the new 2016 European ORC champions - but not without a fight.
Read More >Evet bu harika tecrübe sona erdi. Ayrıca son gün de tam istediğimiz gibi olmadı. Yarış öncesi konuşmuş olmamıza rağmen , ilk yarışta Fodepar olduk. 10 saniye daha sabırlı olsaydım, gayet rahat bir start olacaktı ama yarış heyecanı ile 1-2 metre ileriye konuşlandırdım tekneyi... Geri dönüp hattan yeniden çıktık ama tabii boyle bir filoda rakiplere yaklaşmak mümkün olmadı ve 22inci olduk. İkinci yarışta her şeye rağmen oldukca agresif bir start yaptık ve yine çok iyi gittik. Ve alıştığımız gibi ortalarda Finish yaptık. Herşey çok harika idi, hayat yine bize bir ders verdi, stratejik düşünme konusunda Biraz daha hazırlıklı olabilirdik. Yarışın son gününde Fodepar olmamalıydık. Genelde 14. Olduk ve en iyi Türk teknesi olmayı başardık. Finishte şampanya ile kutladık, seneye daha hazırlıklı olacağız. Boylece İlk ORC maceramız sona erdi, sanırım herşeye rağmen güzel bir hafta geçirdik. Destek veren herkese teşekkürler, çok çok güzeldi. Şimdi yavaş yavaş eve dönme Zamanı, seneye Trieste İtalya'da dünya şampiyonası var, şimdilik yeni hedefimiz orası. Porto Carras Marina'dan selamlar sevgiler...
Overall - SonuçlarBugun şahane bir yarış yaptık ve BESINCI olduk... 23 millik kısa bir açık Deniz yarışı idi. Saat 12de başladı ve 6da bitti... 2 kere start verildi ve genel geri çağırma oldu. Black flag basıldı ve Üçüncüde start sonunda verildi. Yine çok guzel start ettik. Sonra uzunca pupa gittik burada inanılmaz konsantre olduk ve Nikita önündeki şamandırayı filoda dördüncü olarak döndük. Sonra uzunca bir orsada biz 4 tekne parkurun solunu tercih ettik, diğer 30 tekne de sag tarafa gittiler. Biraz heyecanlandık ama sonra yine tekneyi çok iyi kullandık. Hep sola drise eden hava ile gayet guzel gittik, gözümüzü kırpacak vakit olmadı. Porto Carras önündeki adada yine buluştuk. En iddialılardan 3 tekne önümüze geçtiler ama yine de harika olan pozisyonumuzu kısmen korumuş olduk. Ada'dan sahile kısa bir apaz ve sonra kısa bir pupa sonrası tam marina önümde Finish yaptık. Ve beşinci olmuşuz... Tüm ekip harika, sürekli gülüyoruz, çok huzurlu bir teknemiz var, hem sürekli hızlanıyoruz hem de çok eğleniyoruz... Yarın maalesef son gün, herkese çok sevgiler....
Yarış 7 - SonuçlarYelken dünyasının en saygın yarışlarından ORC Avrupa Yelken Şampiyonası, 100 tekne takımının katılımıyla 4-10 Temmuz arasında Yunanistan’ın Kuzey Ege kıyılarında yapılıyor.
Şampiyonaya Türkiye’den 9 yelken ekibi katılırken, Halkidiki sahillerinde tatil yapan Türklerden büyük destek görüyor. Turnuvada mücadele eden Türk yarışmacılardan biri olan Orhan Gorbon, MAT 1010 tipi Gorbon Blue Matrix adlı teknesiyle iddiasını sürdürüyor. Yedi kişilik ekibiyle şampiyonada mücadele eden Gorbon, “Ülkemizi temsil etmek bize gurur veriyor. Şampiyonaya çok iyi hazırlandık ve derece elde etmek istiyoruz. Yelken sporunun gelişmesiyle ülkemizi uluslararası pek çok yarışmada temsil edebiliriz. Türk bayrağı taşıyan teknelerin çoğalması ülkemizin tanıtımı için büyük bir fırsat” dedi.
Avrupa Yelken Şampiyonası’nda iddialıyız - Milliyet GazetesiBugun harika bir gun oldu... Toplamda 3 yarış yapıldı , 5 saat hic durmadan yaristik. Performansımız her gecen gun artıyor, bir yarışta Super gittik ve altıncı olduk, diğerlerinde yine 12 civarı. Ama gerçekten harika bir hava , 8 -11 knot arası rüzgar şiddeti ve kıyasıya yarışan 37 tekne. En ufak bir hata 10 teknenin geçmesine sebep oluyor. Su anda genel sıralamada 15inci durumdayız ama hızlı yükselişimiz sürüyor :) 2 gun daha var, sonra back to İstanbul!
Yarış 6 - SonuçlarBugun (persembe) harika bir gun geçirdik , gerçekten kıran kırana müthiş 2 adet yarış oldu. Birinci yarışta yarışın %80inde harika yaristik, 3-4 tane ufak hata yaptık ve 11inci olduk. En iyi teknelerle dipdibe yarışmak Super zevkli idi. İkinci yarışta yine hersey cok guzeldi, biraz daha yavaştık ama yone cok keyif alıyorduk ancak kara bulutlarlar beraber şiddetli rüzgar geldi, hem biraz ayarlarımız bozuldu hem de genoa mandalımız koptu , ama yine de başarı ile tamamladık, muhtemelen 15 gibi bir derece aldık. Rakipler cok güçlü ancak bi de tutunabiliyoruz. Teknemizin biraz daha optimize olması ve biraz daha antreman yapmak sureti ile sanırım ilk 5de yer alabiliriz ama artık seneye herhalde. Daha uç gun yarışacağız, iyi haberler vermeyi umuyorum. Tüm Ekibe müthiş cabalar icin tesekkurler...
Yarış 3 - SonuçlarBugün 19. olduk, filonun ortalarindayiz. Tam istediğimiz gibi olmadi ama 6 yarış daha var, bakacağız... Bu arada Khalkidiki'nin tadini çıkartmayı ihmal etmiyoruz :)) (Resimde "During and after the race teması var ☺)
Yarış 1 - SonuçlarOrc Avrupa şampiyonası'ndaki ilk yarışımızı bugun tamamladık. Bu yarin başlayacak olan resmi yarışlar öncesi bir antreman yarışı idi.
Performansımızdan çok memnunuz, sanırım 8-9 gibi bir derece aldık ama süratimizden çok memnunuz.
Çok guzel start ettik, aslında hattın soluna gitmek istiyorduk ama iyi tekneler rüzgarustunden start ettiler. Biz de pin ende yakın başladık. İlk 5 dakika surat çok iyiydi ancak rüzgarustumuzden imx 38 geçince hem suratımız düştü hem de konsantrasyonumuz bozuldu. Daha sonda parkurun sağına doğru tramola attık. Bu aşamada bir çok teknenin arkasında kalmıştık. Pupa'ya bu şekilde döndük, Pupada çok iyi gittik. Ve yeniden orsaya döndük. Bu sefer tam istediğimiz gibi gittik, hem doğru taraftan hem de hedeflediğimiz süratte. Bu da tabii karşılığını verdi, çok hızlı gittik, bazı tekneleri geçtik.
Neticede yarışı ortanın üstünde bitirdik, ilk gün için çok mutluyuz.
Tüm Ekibe (Ceren, sertel, Andrea, Larry, Alp, Alı, Rıdvan) çok teşekkürler.
Burada yarıştığımız için çok mutluyuz, bakalım haftanın geri kalanında neler olacak.
Herkese çok sevgiler.
Orhan Gorbon
Turkcell Platinum heyecanımız büyük bir başarı ve gurur ile tamamlandı. Emeği geçen herkese çok teşekkürler... 15. senemizi kutladık ve neredeyse son 15 senenin tüm güzellikleri bir araya toplandı.
Şimdi sıra yeniden aktif yelkenciliğe geldi, 4-10 Temmuz tarihlerinde Yunanistan'ın Selanik / Porto Carras bölgesinde yapılacak olan ORC Avrupa Şampiyonası'na katılacağız...
MAT 1010 tipi "Matrix" isimli teknemizi bu yarışa hazırlıyoruz, oldukça başarılı bir yarış olacak inşallah. Detaylı haberlerimizi buradan takip edebilirsiniz...
Bu hafta yıllardır katılmak istediğim bir yarışa giriyorum. PALERMO - MONTECARLO, yaklaşık 450 deniz mili, Cuma günü başlıyor (21 Agustos).
Teknemiz de VOLVO 70 SFS II (eski Puma), Benim görevim de trim...
Yarış ile ilgili bilgiler: http://www.palermo-montecarlo.it/2015/ita/index.asp
Monaco Yacht Show'daki 2 harika günden sonra, Voile de St Tropez için St Tropez'ye geldik. Ekibimizin kaldıgı Le Caravele'e yerleştik ve 2 gün antreman yaptık. Pazartesi günü yarışlar başladı. Herşey inanılmaz güzeldi. Hem bizim tekne (SFS Volvo 70) hem bizim ekip (Lionel Pean liderliğinde) hem de etraftaki gercekten 'inanılmaz' 300 tekne. Ancak pazartesi günü ilk yarışta, bir manevra esnasında ayagım burkuldu ve maalesef haftanın geri kalanında yarışamadım. Cok yazık oldu, inşallah yakında gececek ama bu haftayı tamamlayamadıgıma üzüldüm. Ancak her zaman söylüyorum, bu tp yarışlarda hep güzel insanlarla tanışıyoruz. En büyük kazanım bu oluyor. Bu hafta da resimdeki Meksikalı Bernardo Arsuaga ile tanıştık. Kendisi Avukat olmasına ragmen, Whitbread (bugünkü Volvo Ocean Race) yarışının 1973'de ilk galibi Meksika'lı Ramon Carlin (teknesi Swan 65 Sayula II ) hayatının belgeselini yapmak için St Tropez'ye gelmiş. Bir gün bizimle yarıştı ve Lionel ile röportaj yaptı. Muchas Gracias a mi amigo
Getting ready for two big events in the Med again. First I will be sailing on SFS VOR 70 again with Lionel Pean and the rest of the team in St. Tropez. The event will take place between September 27th and October 5th.
Official website: http://lesvoilesdesaint-tropez.fr/en
Soon after, we will gather again in Bonifacio Corsica to do the Tour de Corse ; a great offshore race around the island of Corsica. I have been to Voile de St Tropez before but Tour de Corse will be for the first time. Really looking forward to doing this race and also spending time with the great crew of SFS again.
Official website: www.tourdecorse.org
Dün uzun bir aradan sonra MATRIX ile yarıştık. En sevdiğimiz yarışlardan biri olan NAVIGA Kupası idi ve parkur da bogazdaydı. İlkbahardan beri beraber eğitim yaptıgımız ATOS Sailing Team ile beraber katıldık. Sınıfımızda - IRC 2- toplam 13 tekne vardı ve oldukca zorlu rakipler sıralanmıştı. Start kattına erken gittik ve biraz antreman yaptık. Daha sonra Extreme Sailing katamaranlarını seyrettik, günümüze renk kattılar.
Daha sonra yarış başladı. Saat 11 için oldukça sert rüzgar vardı, biz start için oldukca kıyıya yakın bir noktayı sectik, diğer iddialı rakipler akıntıya ragmen ruzgarlı taraf olan acık samadırasını sectiler. Netekim sahiden de kıyıda biraz rüzgarsız kaldık. Ayrıca ilk tramolalarımız da nispeten biraz yavaş oldular. Arnavutkoy’e kadar filoyu biraz geriden takip ettik. Hava güzel esiyordu ancak istikameti sık sık değişiyordu. Klasik Akıntıburnu’na girip, ordan kendimizi Vaniköy ters akıntısına attık. Bu sırada filoda bazı farklı fikirler oluşmaya başlamıştı. Bazı tekneler hiç Vaniköy’e gelmeden Bebek’e girdiler. Bazıları ise Kandilli Burnu’na gelmeden karsıya gectiler, biz de nispeten daha erken bir anda karşıya Aşiyan’a dogru gectik.
Burada sevgili dostum Selim Yazıcı - TRIK Keyfim 3,5 - ile beraber seyrettik (kapıştık diyebiliriz), daha sonra biz de alışılmadık birsey yaparak, Kucuksu - Kanlıca sahiline gitmek yerine Rumeli Hisari - Baltalimanı seridine yoneldik. Dediğim gibi ruzgar farklı esiyordu ve dogudan siddetli sagnaklar geliyordu. Bu guzel hava Kanlıca sahilindeki teknelere ulaşmadan direk bize geliyordu. Bu sayede öne gecmeyi basardık, önümüzde 2-3 tekne kalmıştı. Bu bizim için büyük bir rahatlama oldu. EKER en doğu sahilinden ilerlerken, ARCELIK ise epey önümüzde batı sahilinde harika bir seyir yapıyordu. Biz de yeniden ilk 3’e yaklaşmanın sevinci ile ortalardan gidiyorduk.
Beykoz samandırasına yaklaşırken biraz yavasladık, 5-6 tekne samandırada buluştuk. Daha sonra sancak kontra balonumuzu bastık. Hemen arkamızda 6 tekne vardı ve pupa seyri cok heyecanlı olacaga benziyordu. Eker Yayık Ayran, Komet, Ford Otosan, Logo hemen arkamızda, Taxi Jr ise hemen önümüzde idiler. Ancak hem ekibimizin guzel balon kullanması hem de stratejik olarak tekneyi en kısa yolda ve en akınıtlı alanlarda tutmamız sayesinde arkadaki 6 teknelik filonun tehdidinden kaçmayı basardık, hatta gereğinden fazla bir fark acmayı basardık. Istanbul Boğazı’ nda seyir son derece zevkli ve her daim değişen faktörlerden oluştuğu için tahmin etmesi çok zor. Bu bakımdan hepimiz bogaz yarışlarını iple çekiyoruz.
Pupa seyrinde once boğazın ortasında kaldık, daha sonra Kanlıca sahiline hafifce yaklaşıp yeniden ortaya cıktık. Kücüksu’da yine dogudan gelen sagnaklarla iyice kıyıya yaklaşıp, sonra kendimizi Kandilli Burnu akıntısından sektirip bu sefer Arnavutköy Akıntı Burnu akıntısına koyduk. Son olarak da Beylerbeyi’ne dogru süzülüp , bir loop yaparak finish hattına mümkün olan en doğu noktadan girdik. Sanırım bu patika bize iyi bir derece getirdi. Yarışı es teknemiz olan ve bastan sona super yarışan ALIZE ARCELİK kazandı, ikinci Hedef Yelken ‘in F35 ERGO’su, ücüncü ise A35 Dragut oldular. Kendilerini tebrik diyoruz. Genel sıralamada yarışı ise Fenerbahce Garanti Sailing (fodepar olmalarına ragmen) kazandılar.
ATOS ekibine cok teşekkürler, ilk yarışımız olmasına ragmen, hem iyi bir derece, hem cok konsantre bir yarış hem de cok zevkli bir gün gecirdik. İnşallah ilerleyen günlerde daha güzel günlerimiz olacak.
Sign up to our newsletter to receive all news from Orhan Gorbon Sailing website.